25 Kasım 2015 Çarşamba

Locke Lamora'nın Yalanları (Centilmen Piç #1) - Scott Lynch | Kitap Yorumu

Orijinal Adı: The Lies of Locke Lamora
Seri: Gentleman Bastard #1
Yayınevi: İthaki Yayınları
Baskı Yılı: 2014
Sayfa Sayısı: 584
Goodreads Puanı: 4.28  (92,457)


Arka Kapak Yazısı

  "Boğazında kanayan bir kesik olsa ve bir hekim o kesiği dikmeye çalışsa Lamora iğney­le ipliği çalar ve kahkahalar atarak geberip gider. Çocuk… çok fazla çalıyor." 
  Camorr şehri, tarihi boyunca pek çok soysuzluğa, yolsuzluğa, uğursuzluğa, hırsızlığa tanıklık etmiş, büyülü atmosferinde her birini tek tek sindirebilmiştir; Camorr'un Belası'nın ismi şehrin nemli duvarlarında yankılanana dek… 
  Camorr'un Belası'nın yenilmez bir silahşor, usta bir hırsız, duvarlardan geçebilen bir hayalet ve fakirlerin dostu olduğu söylenir. 
  İşte o efsanevi "Bela" narin yapılı, gözü kara ve becerikli Locke Lamora'dır. Locke kimsenin beceremediği bir ustalıkla zenginleri soymasına rağmen, bir başka efsanedeki büyük okçunun aksine çaldıklarından fakirlere tek bir kuruş bile koklatmaz. Locke'un tüm kazancı kendisi ve isimlerinin hakkını fazlasıyla veren hırsızlar çetesi Centilmen Piçler içindir.

  Onların sahip olduğu tek ev olan ve her türlü dümen, hile ve numaralarını gerçekleştirdikleri kadim Camorr şehrinin kaprisli ve renkli yeraltı dünyası, içten içe çürümekte ve gizli bir savaş yüzünden parçalanmaktadır. Tek ayak üzerinde onlarca yalan söyleyen Locke ve çetesi, bu büyülü dünyada bu kez tek ayaklarını bile yere basamadan içerisine düştükleri ölüm oyunundan kurtulmak zorundadır.


  Yarattığı dünya ve kuvvetli kalemi sayesinde Patrick Rothfuss, Brandon Sanderson gibi isimlerle adı sık sık anılan Scott Lynch, çarpıcı romanı Locke Lamora'nın Yalanları'ında bir macera kitabının sürükleyiciliğini, bir fantastik kitabın yaratıcılığıyla birleştirip üzerine George R. R. Martin'in okuyucuyu beklemediği yerden vurmayı başaran anlatımını katıp, bizlere eşsiz bir hayal dünyası sunuyor.

Yorum

  Locke Lamora'nın Yalanları'nı Patrick Rothfuss'un yorumuyla tanımıştım ve tamam  bu kitap okunur demiştim. Ne yazık ki kitaba başlayabilmem istediğimden uzun vakit aldı, buna üzülsem mi sevinsem mi bilemiyorum çünkü şu sıra tam kitaba uygun vakitmiş gibi hissettim. 

  Tek kelimeyle şunu demek istiyorum; Muh-te-şem! Kitap gerçekten bir harika, ilk sayfadan ilgi çekici ve güzel olarak başlıyor ve sonradan hikaye öyle bir ivme kazanıyor ve olaylar öyle bir hale geliyor ki siz vay be ne kitapmış demekten kendinizi alamıyorsunuz, en azından ben alamadım :)


  Bir çoğu karakterini sevdiğim nadir kitaplardan Locke Lamora'nın Yalanları, Scott Lynch karakterleri gerçekten çok güzel kurgulamış. Kötü karakterleri bile sevdiriyor/hayran bıraktırıyor. Tabii ki favori karakterim Lock Lamora ama onun kadar diğer Centilmen Piç'leri de sevdim.  Olayların içinde çok keyifli karakterlerdi, okurken çok zevk aldım diyaloglarından.


  Kitapta ara bölümler de yer alıyor ve geçmişi anlatıyor. Ara bölümleri de çok sevdim ama kitabın en heyecanlı yerinde araya girmesinden hoşlanmadım açıkçası, yazar nabzı yükseltiyor sonra da ara bölümle sizi daha bir merak içinde bırakarak sizle oynuyor, acımasızca bu. 

  Yazarın anlatımını ve kurgusunu gerçekten çok beğendim, kitap ilerledikçe anlatım güçleniyor ve sizi esir alıyor. Şurayı da su sayfayı da derken kaç sayfa geçtiğini anlamıyorsunuz. Kurgusu ise, o işte gerçekten çok iyiydi, sayfalar ilerledikçe kurgusunu daha çok sevdim ve serinin diğer kitaplarında kurgunun daha ön plana çıkacağını düşünüyorum. 


  Ben kitapta pek eksik bir şey bulamadım, haritası olmaması dışında. Belki de çok sevdiğimden bulmak istemiyorum eksik ;) İnternette seriye ait bir kaç harita yer alıyor, sanırım diğer kitaplarda karşılaşacağız haritalarla.



  Kesinlikle favori kitaplarımdan biri oldu. Kitabı bitirmek beni üzdü, her ne kadar bitmesin istesem de bitti ve henüz ikinci kitabı, Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler'i, almadım bu da işin kötü tarafı. Neyse, eğer fantastik kurguya ilginiz varsa mutlaka okuyun derim, okuduğunuza pişman olmayacağınızı düşündüğüm muhteşem bir kitap. İyi okumalar :)
  


Alıntılar

 "Hangi hırsız elindekini tutmak istemez ki?""Daha iyisine sahip olan bir hırsız," dedi Locke. "Bizim için önemli olan tutmak değil, çalmaktı. Tutmayı o kadar çok sevseydik paramızla yapacak bir şey bulurduk."
"Eh, zaten hepimiz hayatlarımızı umudun üstüne inşa etmez miyiz?"
"Zaman bir nehirdir Locke ve bizi hep düşündüğümüzden daha uzağa sürükler. "
"Nasihat. Yıllar bir tür simyasal oyun oynayarak insanın gevelemelerine saygınlık kazandırır. Kırkında nasihat verirsen dırdırcısındır. Yetmişinde alim."
"Eski günahlar asla en az beklenen anda tekrar yüzeye çıkamayacak kadar derine gömülemezler..."

Puanım


0 yorum:

Yorum Gönder